Borsa Oynama Yolları

1 Mayıs 2014 Perşembe


Borsa yatırım yapma işlemleri günümüzde internet yardımıyla eskiye nazaran daha basit ve çabuk yapılabilmektedir. Yatırım risklerinden korunmak için değişik taktikler olduğu gibi çok iyi derecede bilgi ve deneyim ile kaybetme riskinin azaltılması en önemli etkendir. Kendi halinde bir tasarruf sahibi insan, tasarrufu  ile borsa oynamak değil, iyi ve güvenli bir yatırım yapmak ister. Güvenin sadece muhafazakar karakterdeki kıymetlere yatırım yapmakla sağlanabileceğini düşünmek de doğru değildir.

En durgun dalgalanmaya sahip tahvilden en çabuk değer artışı gösteren hisse senedine kadar tüm finansman tiplerinde güveni yani kaliteyi bulmak olasıdır. Portföyün kalitesi de yatırım yapılan şirketlerin yönetim başarısı ile doğru orantılıdır. Hızlı değer kazanan yatırım araçlarından kurulu bir portföyün sürekli spekülatif bir portföy olduğunu düşünmek de doğru değildir. Bir menkul kıymetin spekülatif karakterde olması, düşük kaliteli olmaktan doğan riskin neticesidir. Olağanüstü bir riske girmeden de değer kazancak bir kıymete sahip olmak mümkündür. Spekülatif amaçlı bir alım yatırımdan daha çok borsa oyunu olarak kabul edilir.

Risk dağıtımı, alım – satım zamanlaması, likidite tutma gibi değişik taktiklerle kazançlı sonuçlar elde edilebilir. Bu taktiklerin tam manasıyla bilinmesi sayesinde de riskler büyük ölçüde azalır.

Risk Dağıtımı

Riskin sektörlere, bölgeler ve firmalar itibariyle dağıtılması ile yapılabilir. Bir portföyün büyük bir kısmını tek bir ekonomik sektöre bağlamak yada tek bir menkul kıymete yatırmak çok tehlikelidir. Portföyü, daha önceden tespit edilen bazı esaslar dahilinde, farklı bölgelerde değişik konularda faaliyet gösteren çeşitli şirketlerin tahvil ve hisse senetlerinden oluşturmak gereklidir.

Portföyü, riski dağıtmak için çok farklı kıymetler üzerinden oluşturmak da onun kontrolünü güçleştirmekten başka bir işe yaramaz. Çok farklı şirketin faaliyetini izlemek, portföyün bütünlüğünü bozar. Aynı zamanda genel bir izleme görünümü verilmesini engeller. Kıymetli gruplar oluşturmak ise daha akıllıcadır. Hiçbir portföy yöneticisi uzun vadede, yatırımlarında % 100 değer kaydetmeyi beklemez. Bu sebeple seçimlerinin çoğunluğunda isabetli olmasını sağlayacak bir sistem kullanmak zorundadır.

Alım Satımda Zamanlama

Grafikler menkul kıymet alış ve satışı için iyi bir zamanlama yapmak için çok önemli ve değerli bir araçtır. Menkul kıymetler ile uğraşanlar onların piyasa fiyatlarını ve ödedikleri temettü miktarlarını sürekli grafikler üzerinde takip eder. Fiyat grafikleri menkul kıymetlerin en iyi alış ve satış vaktini yatırımcıya gösterir. Ayrıca istatistiklere göre yatırımcı için menkul kıymetleri en düşük fiyatla almak ve en yüksek fiyatla satmak şansı sadece % 2’dir. Bu sebeple bir hisse senedinin satın alındıktan sonra fiyatının düşmesi ihtimali olduğu için çift pozisyonlu çalışmak, alışları iki defada yapmak risk yönetimi için tercih edilmelidir. Bir hisse senedinden bir miktar aldıktan sonra, ikinci partiyi daha yüksek fiyata alınabilir. Ancak ortalama alış fiyatı daha düşük olacaktır.

İyi dikkatli seçilmiş bir hisse senedinin fiyatı da alış tarihinden bir süre sonra günlük piyasa hareketlerinin etkisiyle bir miktar azalmış olabilir. Bu düşüş sebebiyle panik yapıp zarar edildiğini düşünülmemelidir. Yatırımcılar için asıl önemli olan uzun vadeli borsa kazançlarıdır. Alımı gerçekleştirilen hisse senetleri iyi seçilmiş güçlü kuruluşlarınsa, gelecek aylarda hisse senedinin değeri tekrardan eski haline dönecektir ve kazançlı duruma geçilecektir.

Hisse senetlerinin doğru alım – satım zamanlamaları için hisse senetlerinin hangi faktörlerden etkilendiklerinin ve bu faktörlerin fiyatları hangi yönde etkilediklerinin bilinmesi gerekir. Herhangi bir hisse senedinin fiyat trendi yükselen bir seyir halinde olsa dahi alım – satım zamanı iyi seçilmemişse borsa yatırımcıları büyük kayıplar yaşarlar. Ayrıca iyi bir zamanlama ile düşen bir hisse senedinden borsa yatırımcısı kazanç sağlayabilir.

Düşüşün hakim olduğu bir hisse senedinden kazanç sağlamanın yolu hisse senedini önce satıp daha sonra almaktır. Hisse senedi fiyatlarının düşme eğilimi gösterdiği ve düşeceğine inanan bir yatırımcı önce portföyündeki hisse senetlerini satar. Daha sonrada düşen fiyatlardan tekrardan hisse senedini alabilir. Bu işlem kazanç getirse dahi çok riski de bulunur. Başarısı borsadaki eğilimin yükselme veya düşme yönünde olduğu konusunda doğru belirlenmesine orantılı olduğu unutulmamalıdır.

Yatırımda Yön Değiştirme

Hisse senetlerinin uzun vadede yatırımcılara kazanç getirdiği bilinmelidir. Yatırım yaptıkları bir yada iki hafta sonra, altın ve dolar daha yüksek kazanç sağlıyor, hisse senetleri kazandırmıyor düşüncesi ile yatırımın yönünü değiştirmek genelde yarar yerine zarar getirmektedir. Pek çok kez kazandırmıyor düşüncesi ile elde çıkarılan menkul kıymet satıldıktan sonra ani bir hareketlenme göstererek kazançlı hal alabilir.

Likidite Tutma

Portföyle olan menkul kıymetlerin likiditesi kadar portföyün kendisi için de likidite olması söz konusudur. Portföyün likiditesi içerdiği menkul kıymetlerin basit bir şekilde nakite çevrilebilir kıymetler olmasına bağlı olduğu gibi, avantajlı alım fırsatları da ortaya çıktığında hemen kullanılabilecek nakdi imkanlara da sahip olmasıyla alakalıdır.

Sürekli bir likidite portföye hareket kabiliyeti kazandırır. Yatırımcının karşısına karlı gördüğü bir menkul kıymet çıktığında alabilmesi için öncelikle bazı menkul kıymetleri elden çıkarması gereklidir. Bu durum da hem vakit kaybıdır hem de elde bulunan farklı iyi menkul kıymetlerin elde çıkarılmasına neden olacaktır. Düşme dönemlerinde bu likidite oranını daha da yüksek tutmak yarar sağlayacaktır.

Tip Portföyler

Portföy politikasının randıman, risk ve değer artışı faktörlerinden birine yada ikisine ağırlık verilerek tespit edilmektedir. Ancak bu faktörlerden her birinin de farklı dereceleri olması, hemen her portföy için ayrı bir hedef tespit edilmesi neticesinde gerçekleşecektir. Bu ise portföy sahibi ile yönetici arasındaki ilişkiyi çok sayıda portföy yönetmek zorunda olan portföy yöneticisinin işini ve müşterinin portföy hedefinin tespitini zor duruma sokar. Bu sebeple de tip portföyler yoluyla gitmek uygulamada daha çok benimsenmiş bir yöntemdir.

Portföy hedefleri ise;

A Tip – Kıymet oranı % 100 tahvil – Tercihler verim, emniyet
B Tip – Kıymet oranı % 50 tahvil; % 50 çok klasik hisse senedi – Tercihler verim, değer artışı
C Tip – Kıymet oranı % 25 tahvil; % 75 klasik hisse senedi – Tercihler değer artışı, verim
D Tip – Kıymet oranı % 50 klasik hisse senetleri; % 50 aktif hisseler – Tercihler sınırlı riskle değer artışı
E Tip – Kıymet oranı % 100 aktif hisseler – Tercihler daha fazla riskle daha hızlı değer artışı

Bu portföy tipleri, portföy yönetiminde yöneticinin yada bilgi almak isteyen yatırımcının büyük çoğunluğunun ihtiyacını karşılamaya yeter. Bu yöntem kolaylık avantajını içerir. Bu şekillerde oluşturulan portföylerin piyasa ve borsadaki fiyat hareketlerinin, istihbaratlarındaki değişikliklerin izlenmesi basittir. Aynı tip portföylere konulmak üzere belirli hisse senetlerinden toplu alımlar yapma dolayısıyla fiyat avantajından faydalanma fırsatı da sağlar.



0 yorum :