Borsada Alım – Satım Politikaları

9 Mayıs 2014 Cuma


Borsada bütün yatırımcıların kendine göre bir yatırım mantığı olduğu için farklı yatırım politikaları arasından kendine en uygun olanı seçer. Borsa yatırımcıları yeni kurulan şirketlerin hisse senetlerini alma eğilimi gösterirler. Ucuz olan kıymetli evraklar alınabilir, bu kıymetli evraklardan biri yada birkaçı kara geçip yükseldiğinde büyük kazanç sağlayabilirler. Bu kıymetli evraklara az parayla çok sayıda hisse ile yatırım yapılabilir. Kısa süre sonra prim yapacak aktif ancak riskli kağıtlar seçilebilir. Bu kıymetli kağıtların tercih edilmesi sebebiyle gerek piyasayı, gerek ise şirketleri çok yakından izlemesi gereklidir. Bu tarz yatırımlar spekülatif yatırım şeklidir.


Kaliteli, pahalı, geleceğinden emin, riski az olan kağıtlara yatırım yapılabilir. Bu gibi hisse senetlerinden çeşitleme yapıldığı zaman er yada geç bunlardan bir kaçında fiyat patlaması olacaktır. Borsada alım – satım politikası bir portföy içerisinde farklı karakterli hisse senetlerini değil, borsa yatırımcısının kendi yatırım anlayışına göre bir yol izlemesini ifade eder. Yatırım politikalarının her biri ile para kazanılabilir. Ancak yatırımcıların kendi yeteneklerine göre yatırım politikalarını belirlemesi gereklidir.

Acemi bir borsa yatırımcısı yeni kurulan şirketlerin hisselerine fazla alım yapmamalıdır. Bazı borsa yatırımcıları üzerinde 1000 TL yazılı bir hisse senedini 8 – 10 Bin TL gibi büyük paraya satın alınmasına sebebini anlayamaz. Bu sebeple hisse senedi yatırımını, kendi halinde, yeni kurulan şirketlerin hisselerini birincil piyasadan alarak yapmayı tercih edebilirler. Şayet yeni kurulan şirketler yıllarca temettü dağıtamazlar. Hatta hisse senetlerinin ilk halka arzını izleyen günlerde bunları başa baş fiyatın altında almak bile mümkündür. Acemi borsa yatırımcıları için doğrusu kara geçip geçmeyeceği belirgin olmayan bir şirketin hisse senedini üzerinde yazılı olan değerin biraz üzerinden almasıdır. Böyle bir yatırım hem risk bakımından daha garantilidir, hem de yatırımda valör bakımından daha kazançlıdır.

Uzun Vadeli Yatırım

Azimli bir borsa yatırımcısı uzun vadede bir yatırım neticesinde muhakkak karlı çıkacaktır. Bunun nedeni ise; hisse senedinin artan bir yatırım olmasıdır. Hisse senetleri belirli zaman içinde hem değer kazanır, hem de artarlar. Belirli bir tarihte belli sayıda hisse senedi ile küçük bir portföy oluşturan bir küçük borsa yatırımcısı, portföyünün hesabını tuttuğu takdirde, nasıl olduğunu anlamadan kara geçtiğini görecektir.

Hisse senedi portföyü canlı ve hareketli bir yatırım, yaşayan ve artan bir varlıktır. Hisse senetleri bir kez alınıp kendi halinde bırakılması doğru değildir. Hisse senedi portföyü sürekli takip gerektirir. Özellikle sermaye artırımlarının kaçırılmaması çok önemli bir gerekliliktir. Değişik yatırım politikaları içerisinde küçük tasarruf sahipleri için en uygun kişisel yatırım politikası, uzun vadeli, dengeli yatırım tarzıdır. Dengeli yatırımın ana temeli iyi bir çeşitleme ve risk dağıtımından oluşmaktadır. Kurumsal yatırımcıların geliştiği ülkelerde tasarruf sahipleri bu hedefle yatırım fonlarına yada yatırım ortaklıklarına yatırım yaparlar.

Kısa Vadeli Yatırım

Borsada fiyatlar orta ve uzun vadede hep aynı seviyede seyretmediği gibi kısa zaman aralığında da zikzaklar çizerler. Bu zikzaklar iyi izlenip farklı hisse senetlerinin fiyat grafiklerini izleyerek fiyat iniş – çıkış bantlarını tespit etmek şartıyla, bandın alt sınırına doğru almak, üst sınırına doğru satmak doğru satış suretiyle borsa da kazanç getirir.

Fiyat grafikleri ne kadar iyi incelense dahi araya giren beklenmeyen nedenler her zaman önemli bir miktar yanılma payı oluşturur. Borsa yatırımcısının grafiğin dip noktasında bulunduğunu sandığı sırada alım yaptıktan sonra fiyatların daha da düşmesi, tepe noktasında bulunduğunu sandığı sırada da bir satış yaptıktan sonra daha da yükselmesi oldukça mümkündür.

Alım – satım zamanlamasında tam isabet kaydetmek imkansız olmasa dahi son derece zordur. Kaçırılan kar için yatırımcının moralini bozmaması gereklidir. Uzun vadeli yatırımdan kısa vadeli yatırıma doğru gidildikçe riskler artış yani çoğalma gösterirler.

Günlük Alım – Satım

Borsa yatırımcıların seansları çok yakından takip etmesi şartıyla günlük alım – satımı tercih edilebilir. Günlük alım – satım bugün alıp yarın satmak gibi olabildiği gibi, seans içi alım – satım gibi de olabilir. Günlük alım satım işleminin bir borsa üyesinin borsa seanslarını izlemek üzere müşterilerine sunduğu fiziki imkanlardan faydalanarak yapılması gerekir. Bilgisayara dayalı terminalli borsalarda borsayı izlemek daha basit ve sağlıklı sonuçların elde edilmesini basitleştirir.

Günlük alım – satım işleminin mantığı gereği prensip, seans başlangıcında ucuz alıp, seans sonunda yada ertesi veya daha sonraki bir gün daha iyi bir fiyatla satmak; seans başlangıcında yüksek fiyatla satış, seans sonuna doğru yada ertesi gün daha düşük fiyatla almak esasına dayanır. Günlük alım – satım işlemi için yatırım yapmaktan çok borsa oynama kelimeleri kullanılır.

Şirketleri günlük ekonomi ve parasal şartları, olayları, yatırım araçlarının üzerine etkin olan nedenleri bilerek yapılması gereklidir. Aynı zamanda borsa yatırımcıları hesaplarını ne kadar iyi yaparsa yapsın hiç beklenmeyen bir olay ve başka borsa yatırımcılarının mantığa uymayan hareketleri nedeniyle hesapları her zaman ters çevrilebilir.

Açığa Alım – Satım

İlk önce yüksek fiyatla satıp daha sonra da daha düşük fiyatla alma işine açığa satış işlemi denilir. Borsa yatırımcısı fiyatların düşeceğini ön görüyorsa, elinde mal olmasa dahi seans başında satış yapıp, seans bitmeden en az aynı miktar alış yaparak takas hesabını kapatabilir. Şayet yaptığı tahmin doğru çıkarsa, hiç para yada mal bağlamadan borsada para kazanabilir.

Fiyatların yükselme trendi gösterdiği zamanlarda ise; elinde serbest parası olmayan yada parası başka bir mala bağlı olan yatırımcı açığa alım yapabilir ve seans bitmeden de satabilir. Alış ile satış arasındaki fiyat farkı yatırımcının lehine ise borsada para kazanmış olur.

Ödünç kurumlarının geliştiği ülkelerde açığa alış, kredili menkul kıymet işlemleriyle açığa alış ise ancak ödünç kurumundan ödünç mal almak suretiyle yasal olarak mümkün olur. Açığa alış yada satışın en önemli riski ise; seans sonunda yatırımcıya seçim hakkı tanımamasıdır. Fiyat ne olursa olsun mutlaka almak yada satmak zorunda bırakılmasıdır. Bazı seansların sonlarında bazı yatırımcıların panik olarak çok defa zararına alış yada satış gerçekleştirdikleri görülür. Kredili alım ve ödünçten satışlar bu sorunları çözebilir.

Maldan Mala Geçme

Aynı seans içinde bir hisse senedini satıp, öteki hisse senedini almak gerektiği zaman, fiyatlar iniş eğiliminde ise önce satışı, çıkış trendinde ise önce alışı gerçekleştirmekte yararlıdır. Fiyatlar düşerken önce satış yapılmaz ise diğer malın alışı gerçekleşinceye kadar, satılacak malın fiyatı bir yada birkaç kademe düşmüş olabilir. Alınacak malı almakta da acele edildiği ve fiyat biraz daha düşecekken bundan faydalanamadığı görülür. Fiyatlar yükselirken de önce alış yapılmaz ise diğer malın satışı gerçekleşinceye kadar alınacak malın fiyatı birkaç kademe yükselmiş olabilir. Aynı zamanda fiyatlar yükselirken, alınacak mal alındıktan sonra satılacak malı satamayıp alışın ödemesini yapamama riski de azalacaktır.